Istanbulun Kayip Kokusu - Elif Safak Kitabı İnceleme

Kitap Hakkında Bilgiler

İstanbul’un Kayıp Kokusu, Elif Şafak’ın 2002’de yayımlanan, kentin hem fiziksel hem de metaforik katmanlarını kokular üzerinden kurguladığı, bireysel ve kolektif hafızanın izini süren epik romanıdır. Roman, 1975’te İstanbul’da başlayıp 1980’lerin sonuna dek uzanan, aynı anda üç neslin kesişen öyküsünü anlatır. Ana eksen, genç koku araştırmacısı Boğaziçi Üniversitesi mezunu Teodor Kadri’nin, sarayın son koku müneccimi olan dedesi Beşir Kadri’nin gizemli formüllerini çözmeye çalışmasıdır. 1890’lardan kalma el yazması defterler, 1955’te kaybolan bir kadın kokucu, 1977’de doğan ve annesini tanımayan Ada isimli kız çocuğu ve 1980 darbesinin karanlığında yitip giden bir aşk… Hepsi, “kayıp koku”nun peşine düşen Teodor’un İstanbul sokaklarında yaptığı koku yürüyüşlerinde birbirine kenetlenir. Roman, koku belleği üzerinden bir “hafıza haritası” çizer: Galata Köprüsü’ndeki deniz kokusu, Kapalıçarşı’daki safran ve deri, Çiçek Pasajı’ndaki rakı-balık, Eyüp’teki güller, Beyoğlu’ndaki çikolata, Üsküdar’da tüten sandal ağacı… Her koku, bir dönemin ruhunu, bir kimliğin yarım kalan öyküsünü, bir aşkın ya da ihanetin izini taşır. Tema olarak; göç, kimlik, kadın bedeni üzerinden baskı, tarihsel travma (6-7 Eylül, 12 Eylül), bireysel özgürlük arayışı, Doğu-Batı sentezi, kentlinin yalınlığı, hafıza ve unutma mücadelesi öne çıkar. Şafak, postmodern anlatı teknikleriyle gerçeküstü öğeleri harmanlar: Kokuların rengi, müziği, rüya görünümleri; bir kadının kokusunu çalarak onu “var eden” erkek; kokuların şişelenip mühürlendiği “anlık hapishaneler”… Roman, Türkiye’de ilk kez “kokunun romanı”nı yazarak edebiyata yeni bir duyu alanı açar. Hedef okur; İstanbul’u tarihsel, kültürel ve duyusal düzeyde “yeniden koklamak” isteyen, çok katmanlı anlatıdan hoşlanan, kadın öykülerine ve tarihsel travmalara duyarlı, dünya edebiyatında Patrick Süskind’in ‘Koku’sunu ya da Laura Esquivel’in ‘Aşkın Baharatı’nı seven, hem yerel hem evrensel temalar arayan genç-yetişkin, akademisyen ve kent meraklılarıdır. Benzer eserler: Orhan Pamuk ‘Benim Adım Kırmızı’ (tarihsel metaforlar), Aslı Erdoğan ‘Kırmızı Pelerinli Kent’ (kadın ve kent hafızası), İhsan Oktay Anar ‘Puslu Kıtalar Atlası’ (gerçeküstü İstanbul), Amin Maalouf ‘Semerkant’ (kokularla tarih), Salvador Plascencia ‘Kızıl Kagitlar’ (beden üzerinden hafıza).

Yazarı Hakkında Bilgiler

Elif Şafak (1971, Strasbourg), çağdaş Türk edebiyatının en çok okunan ve çevrilen kadın yazarlarından biridir. Ankara’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olduktan sonra, yüksek lisansını Koç Üniversitesi’nde kadın çalışmaları alanında tamamladı. Şafak, 1990’ların sonunda ‘Pinhan’ ile başlayan mistik-anlatı çizgisini, ‘Mahrem’, ‘Bit Palas’, ‘İstanbul’un Kayıp Kokusu’nda kentin kadın bedeni üzerinden okumasına; ardından ‘Baba ve Piç’, ‘Sakız Sardunya’, ‘İskender’ gibi romanlarında çok sesli, çok dilli, tarihsel-politik öykülere taşıdı. 2006’da yayımladığı ‘Aşk’, Türkiye’de 500 baskıya ulaşarak popüler kültür fenomeni oldu; ‘On Dakika Otuz Sekiz Saniye’, ‘Ustam ve Ben’, ‘Kâğıt Helva’ gibi son yapıtlarında ise dijital çağın kimlik krizlerini işledi. Şafak’ın üslubu, postmodern çoğulculuk, Anadolu masalları, İngilizce ve Türkçe arasında geçişli bir dil, gerçeküstü imgeler ve kadın bakış açısı üzerinden kurgulanır. Eserlerinde Doğu-Batı sentezi, tasavvuf metaforları, LGBTQ+ karakterler, tarihsel travmalar (Ermeni meselesi, 6-7 Eylül, 12 Eylül), göçmenlik ve dijital yabancılaşma temaları öne çıkar. Dünya çapında 50’den fazla dile çevrilen Şafak, The New Yorker, The New York Times, The Guardian gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmış; Oxford, Arizona, Michigan üniversitelerinde ders vermiştir. Ödülleri arasında: Chevalier des Arts et des Lettres (Fransa, 2010), International Man Booker uzun listesi (2019), Ambassador of Conscience Award (Amnesty International, 2019), Halldór Laxness Literature Prize (İzlanda, 2021), ve Türkiye Yayıncılar Birliği’nin “Yılın Yazarı” (2005, 2015) bulunur. 2017’de Türkiye’de “hakaret” davasıyla yargılanması, dünya çapında ifade özgürlüğü tartışmalarını beraberinde getirdi. Şafak, 2013’te “dijital göçebe” kavramını tanımlayarak küresel anlatılarda “yeni dünya vatandaşı” kimliğini savundu; 2020’den bu yana Londra-İstanbul hattında yaşamakta ve yeni romanında iklim krizi ile kadın hikâyelerini kesiştirmektedir.

Istanbulun Kayip Kokusu PDF İndirme Linki Oluşturuluyor...

Oluşturma işlemi başlatılıyor...